20 Şubat 2012 Pazartesi

Mezarlık Hatıraları 1

“Seni sevdim” demişti genç adam.Ekim ayından çok sevgili en yalancı akşam vaktiydi.Genç adam sessizliği bölmüştü “seni seviyorum” diyerek.Bir kuş aya gitmeye hazırlanıyordu.Bir diğeri güneşten yeni gelmişti.Sıcacık bir yüreği,uyku dolu gözleri vardı.Karanlığı  doldurarak “seni seviyorum” demişti genç adam.Genç kadın durgundu,karanlığı seviyordu,yorgundu.Güneş yüreğinden yeni çıkmıştı.Henüz sıcacık bir sevmek istiyordu.Günlerdir hiçbir şey yememişti.Bir iki bira içmişti.Biraz şiir okumuş,biraz intihar etmişti.Genç adam cebinde bir paptya taşıyordu,yüreğinde bir silah...Papatya seviyor,sevmiyor falında yaşamını sürdürüyordu.Biraz hüzünlü,biraz seviyordu.
Genç adam seni seviyorum haykıran gözlerle sevdiği kadına baktı.İki kelime arası yeni düşünceler işgal etmişti,şaşırmıştı.
İki güvercin gagasını çıkartmış öpüşüyordu.Bir şair sisler bulvarında ölüyordu.
Genç kadın cevap veremezdi.Genç adamın dediklerinin cevabı yoktu/hiç olmamıştı.Çoğulluğun cilaladığı kahverengi gözlerle genç adama baktı.Belki elleri olsa genç adamın sıcacık ellerini tutardı.Dudağı olsa genç adamı tedirgin öperdi.Ama ne elleri vardı,ne duduağı...Tam bir yalnızlıktı.Tam bir yanlışlık...
Genç adam biraz dalgın,biraz aşık genç kadını seyrediyordu.Bir kelime,bir soluk bekliyordu.Genç kadın konuşamazdı.Son konuşmasında dehşetli yıkılmıştı.Rüzgar gibi ağlamıştı.O günden beri konuşmuyordu.Genç adama ellerini tutmak için genç kadına yaklaştı.Kadının elleri onu intiharın eşiğinde yalnız bırakan geçmişindeydi.İnanılmaz üzüldü genç adam.Aklına yakın dostu özlemin bir sözü düştü.”Yüreğinden büyük sevme yıkılırsın.”Genç adam yüreğinden büyük seviyordu.
Herkesin bir özlemi vardı ve özlem inanılmaz dişiydi.Ama yol göstericiydi.Ve dehşetli sevgi taraftarıydı.
Hava iyiden iyiye kararıyordu.Bir trafik lambası kırmızıda takılıp kalmıştı.Sıkılgan bir yaya çoktan lanet okumaya başlamıştı.Genç adam ve kadın delice sevmek istiyordu.Kadının aklına bir şiir geldi.”Ellerimi tut yoksa düşeceğim.Yoksa bir bir yıldızlar düşecek.”Kadının elleri yoktu.Hiç olmamıştı.Kadın sevgi sözcükleri fısıldayamazdı.Kadın şair olamazdı.Ama şimdi hareket etmesi gereken kadındı.Kadın biraz daha yaklaştı.Adam bir adım bile atamazdı.O adımı atsa belki intihar ederdi.Kadın başını genç adamın omzuna yasladı.Adam ellerini kullanamazdı.O eller dayanılmaz şiir yazıyordu.Kadın adamı öpemezdi dudakları çok eskide kalmıştı.Elleri olsa genç adamın ellerini tutardı sıcacık.Sonra yağmur gibi ayrılırlardı.Yine güneşten sıcacık çıkardı sevgisi/yok ederdi kendi kendini...
Genç adamın yanında biraz daha kalsa,başı adamın omzunda fazladan bir saniye dursa/şiir yazardı,intihar eder.Ölmek için beşinci kat uygun mu sorusu bir vakit aklını kurcalar/”KUŞLARA İYİ BAKIN!” yazan notunu bırakıp uçamaya çalışırdı.Eminim uçamazdı.
Sevgi uçabilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder